Kılavuzu Karga Olanın..

klinik farmakoloji dosyası
Acı İlaç

Senelerdir Türkiye’yi il il dolaşıp doktor ve eczacılara ”akılcı ilaç kullanımı” konferansları vermekte ve Klinik Farmakoloji Derneği olarak bu konuda çeşitli ulusal ve uluslararası toplantılar düzenlemekteyiz.

Samimi  inancım akılcı ilaç kullanımını bir meslek düsturu olarak yerleştirmeden Türkiye’nin ilaç sorunun büyük kısmını çözemeyeceğidir. Bu bakımdan konunun ciddi bir biçimde (bazıları tarafından adı akılcı ilaç kullanımı olarak lanse edilen göstermelik  toplantıları kastetmiyoruz) meslek içi eğitim programı (varsa?) içinde işlenmesi ve bu düsturun doktor ve eczacılar tarafından benimsenmesidir..

Eğer bir doktor 0.45 YTL D vitamini için hastasına 24 YTL ödetirse burada bırakın akılsız ilaç kullanımı, başka ilişkilerden de söz edilebilr. (tabii önce bu fiyatı verenlere bunun açıklaması sorulmalı)...

İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü web sayfasında  (http://www.iegm.gov.tr/akilciilackullanimi/Pages/default.aspx) akılcı ilaç bölümünü görünce çok sevindim ama içeriğini okuyunca büyük bir sükutu hayale kapıldm.

Bakın bu sayfada neler deniyor  “..endüstrinin gelişmesi ile hasta odaklı eczacılık dönemine geçiş yapılmıştır….Yeni ilaçlar eskilere göre çok daha etkindirler.  İlaçların toksisiteleri ve yan etkilerindeki belirgin artış, bunların etkin ve minimum risk ile kullanılma zorunluluğunu ve özel bilgileri gerektirmektedir.  Böylece zaman içerisinde, “akılcı ilaç kullanımı” diye bir kavram ortaya çıkmıştır.

Akılcı ilaç kullanımı, gereksinim duyulan ilacın gerektiği anda, gerektiği sürede kullanımıdır. İlaç kullanımı dendiğinde "üç madde" söz konusudur:

•           Hasta

•           Hekim

•           Eczacı

Bu nedenle hastanın, hekimle karşılaştıktan sonra, hekimin önerileri doğrultusunda ilacı kullanması gerekir.  Hastanın doğru yönlendirilmesinden eczacı sorumludur. 

Eczacı, hekimin önerilerini hastaya eksiksiz ve doğru bir şekilde aktarmaktan sorumludur.  İlacın kullanıldığı süre zarfında, hastanın yakın izlenmesi önemlidir.  Hastanın, hekim ve eczacı tarafından tedavisi ile ilgili bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.  Kişilerin kendilerinden başkalarına reçete yazdırmalarının engellenmesi hususunda gerekli önlemler alınmalıdır.

Amaç, öncelikle ilaç kullanımının geliştirilmesi, toplum üzerinde yanlış ilaç kullanımından kaynaklanan ekonomik ve sosyal yükün azaltılması, fizyolojik, biyolojik ve psikolojik zararların ....

Toplum sağlığı açısından bu sistemle, bilinçsizce ve yanlış dozda kullanılan ilaçların masrafı ödenecek ve yan etkileri azaltılacaktır.”... Bu da gösteriyor ki Sağlık Bakanlığı’nın akılcı ilaç kullanım ile bizim akılcı ilaç kullanımı felsefemiz ve bilgilerimiz çok farklı...

Şimdi biraz da “akılcı ilaç politikalarından” bahsedelim. Bilindiği gibi bir süre önce alınan bir kararla NSAID’lerde küçük ambalaj uygulaması başlandı. Bu sayfanın okuyucuları uzun süredir 400 mg x 28 tabletlik etodolak ile ilgili yazılarımız hatırlarlar...

Olmayan endikasyonlarda, hiçbir ağrıda ciddi biçimde denenmemiş dozlarda, 28’lik ambalajlarda satılmasına karşı çıkmıştık... Normalde 3 cins akut ağrıda ABD, İsrail ve Kanada’da 200 mg kullanılan bir ilacın Avrupa’da hiçbir ülkede ağrı endikasyonu olmamasına rağmen Türkiye’de milyonlarca dolar ödenmesinin mantığını çözememiştik ve halen de çözemiyoruz.

Bu tartışmalar ve mahkemeler devam ederken alınan kararla NSAID’lerin küçük ambalajlarının (5-7 günlük) geri ödenmesi yürürlüğe girdi. Bu uygulama ne getirdi neler götürüyor?

Önce, 1 Ocak 2007 tarihinden  sonra  kullanıma  verilen  küçük  ambalajlı  NSAİD  ürünlerin  moleküller  bazında özelliklerine bakalım.

Molekül

Tablet sayısı

Kaç günlük tedaviyi sağlamaktadır

Ortalama perakende Fiyat  
           YTL     

Meloksikam 7,5 mg 

    10

     10

      4,68

Meloksikam 15 mg

    10

     10

      6,59

Diklofenak  Na

    10

     10

      1,84

Naproksen  CR 750 mg

    10

     10

      7,84

İbuprofen 200  mg

    20

     1.6 (OA,RA)

      1,85

Piroksikam 

    10

     10

      1,13

Flurbiprofen   100  mg

    15

       7

      6,55

Lornoksikam 8 mg

    10

     10

      6,12

Etodolak  400  mg

    14

       7

    15,86

Küçük ambalajlar ortalaması

 

 

      5,82  YTL

Görüldüğü gibi bu ilaçların içinde en pahalısı 400 mg lık etodolak. Yalnız romatizmal hastalıklarda kullanılması gereken bu ilaç Sağlık Bakanlığı’nın  “oluru” ile her türlü ağrı tedavisinde kullanım endikasyonu aldı (akılcı ilaç kullanımına güzel bir örnek!!!!)...Tabii ki bu ilaçların benzerleri arasında fiyat farkları var.

Şimdi varsayalım ki bir hastaya osteoartriti için bu ilaçlardan birisi reçete edildi ve yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi 1.13-15.86 YTL  arasında ilaç maliyeti tuttu. Yazılan ilaca bağlı olarak hasta bunu (OA tedavisinin 3 hafta süreceğini varsayarsak)  3- 13 kere tekrar reçete ettirecektir. 

Çok detayına girmeden kabaca reçete yazımı  için  üstlenilen  indirekt maliyetlere bakalım.  Ortalama 5.82 YTL ilaç alınması için en az  25.24 YTL harcanacak ve tasarruf ediyoruz denilecek.. Hadi canım siz de, maksat dostlar alışverişte görsün.

Maliyet kalem

 Tahmini Tutar    Açıklama

½ gün işgücü  Kaybı (ilacı almak için)

     10  YTL

22 işgünü  olan 1 aylık  çalışmada asgari  ücret  olan 550 YTL üzerinden  net  rakam  hesaplanmıştır.

Vizite Ücreti

     12  YTL

Kamu  her  bir  muayene  için  ödemeyi  kabul  ettiği  rakamdır.

Hekim  zamanı

   1,04 YTL

Her bir  reçete  yazımı  için  geçen  sürenin 10 dakika  olacağı  ve  ortalama hekim  ücretinin  bu  süreye karşılık  gelen  rakamıdır.Hekim aylık  gelir  olarak net 1,100 YTL  ,22 işgünü ve her gün için 8  saat üzerinden hesaplanmıştır.

Hasta  ulaşım  ücreti

   2,2 YTL

En kısa yol  ücreti  olarak 1,1 YTL üzerinden  hesaplanmıştır.

Toplam maliyet

25,24  YTL

 

30  Tab/ Kapsüllerin  ortalama Fiyatı  YTL

10/15  Tab/Kapsüllerin ortalama fiyatı  YTL Kamunun  küçük ambalajdan yararı  YTL Ayda 3 kez küçük  ambalajın  reçete  edilmesi  zorunluluğundan  doğan  ilave sağlık  harcaması
( 2 kez daha reçete yazılması zorunluluğu ) YTL
1 Hasta  için  ilavesağlık  harcaması  1 aylık  YTL
( zarar-yarar 
500,000  Hasta için  1 aylık  ilave sağlık  harcaması 

        17,46

       5,82

  11,64

   50,48

38,84

4,420,000YTL

Ülkemizde  kronik  hastalıkları  nedeni  ile uzun  süreli  tedavi  görmesi  gereken  hasta  sayısı  500,000  olarak  alınmıştır. Bu  rakam  toplam  nüfusun  %0,6’sına  tekabül  etmektedir.

Küçük  ambalaj  uygulamasına geçiş  nedeni  ile 500,000  hasta  için  ilave sağlık maliyeti  artışı  1 aylık  olarak  4,420,000 YTL’ dir.

Yukarıda bahsedilen ilaçların 2001-2006 yılları kutu satış ve dolar karşılıkları. Görüldüğü gibi  kutu sayısı 6 senede yüzde yüzden fazla artmıştır. Bu süre içinde hiçbir hastalıkta bu kadar artış görülmemiştir.

Küçük ambalaj uygulamasının başladığı Ocak 2007 ve şubat 2007 rakamlarına bakılırsa  bir yıl önceye göre  1.658.000 dolar kazanç (!) sağlanmıştır. Bu kazancın bir yıl boyunca bu şekilde gideceği varsayılırsa kamu 9.948.000 dolar (13.900.000 YTL) kazanç elde edecek buna mukabil toplam sağlık harcamasına  küçük  ambalaj  kararının  getirdiği  ilave  yük  53,040,000  YTL olacak ve sonuçta devlet  en kaba hesaplara göre bile 39.140.000  YTL kaybedecektir.

Yukarıda bildirilen ilaçları 6 yıllık ünite satışları ve dolar değerleri ile bu ilaçların 6 yıllık ocak-şubat verileri.

Yıl

Ünite+000 USD+000
2001 31,097 86,394
2002 33,898 104,561
2003 36,933 136,805
2004 42,894 180,051
2005 68,428 290,621
2006 75,596 296,807
Ocak-şubat ayı 2 ay  olmak  üzere  karşılaştırma
  Ünite+000 USD+000
2003 Ocak-şubat 5,622 17,328
2004 Ocak-şubat 5,921 25,646
2005 Ocak-şubat 8,186 41,428
2006 Ocak-şubat 11,025 46,529
2007 Ocak-şubat 14,873 44,871

Yukarıda yaptığımız basit bir hesaplama bile yanlış bir uygulama ile devletin nasıl 39.140.000 (28 milyon dolar) kaybettiği görülmektedir. Ciddi bir farmakoekonomik analiz, akılcı ilaç kullanımı ile beraber yapıldığında devletin çok daha büyük kaybı olduğu ortaya çıkacaktır.

Bu yazıdan sakın illa büyük ambalajlı ilaçlar ödensin dediğimiz zannedilmesin. Gayet tabii ki analjezik-antipretik olarak NSAID kullanılacaksa çoğu için 10 luk ambalaj bile çok fazla, ama antiromatizmal olarak küçük ambalaj akılcı bir seçim değil.

Defalarca yazdığımız gibi ilaç politikalarımızda şeffaf olmaz ve FARMAKOEKONOMİK prensiplere göre iş yapmaz isek, Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da olacağız ve IMF de tepemizde davul çalacak ama yine de bazıları kös dinlemeye devam edecekler… Gelecek yazımızda başka akılsızlık örnekleri ile devam edeceğiz.

NOT:

Dünyanın hangi ülkesinde yatan hastalarda o ülkede ruhsatlı ilaçlar hiçbir kısıtlama olmadan kullanılmaktadır? Yatan hastaların kullandıkları ilaçlar için herhangi bir düzenleme düşünülüyor mu?

 

 

E- posta : tulunay@dialup.ankara.edu.tr